Dejavu Nedir, Dejavu Ne Demek?

Dejavu, yeni dünya düzeni ile birlikte rutin insan hayatında çokça yaşanan bir durumun Fransızca’dan dilimize geçmiş sözcüksel karşılığı.

Fransızca’da déjà kelimesi daha önceden, eskiden manasına gelmektedir.

“vu” ise görmek anlamına gelen “voir” fiilinin görülen geçmiş zamandaki çekimidir.

Birçok kişinin bilmeyerek “deja-vu” olarak yazdığı kelime, TDK sözlüğünde “dejavu” şeklinde yer almaktadır ve doğru yazılışı bu şekildedir.

Bir olayı, bir anı daha önce yaşamış olma duygusu olarak açıklayabileceğimiz dejavu halini, anlamını bilen ya da bilmeyen herkes seyrek ya da sık şekilde yaşıyor.

Dejavu, herkes için farklı bir zaman dilimi ve mekanda gerçekleşse de özünde aynı şeyleri tekrar yaşamanın bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor.

Monoton hayatınız içerisinde aynı şeyleri sürekli tekrarlıyor, aynı ruh haline defalarca bürünüyor olabilirsiniz.

Fakat dejavunun gerçekleşmesi için sadece aynı şeyleri tekrar tekrar yapmanız yeterli olmayabilir.

Her gün tekrarlanan durumlar dejavudan çok alışkanlık halini almıştır.

Dejavu olarak adlandırabilmemiz için önemli olan; o durumun gerçekleştiği zaman ve mekan olgularının bir önceki veya öncekilerle ölçüşmesi ve sizde uyandırdığı duyguların daha öncekileri tekrarlaması gerekir.

Bir diğer kriter ise sizin tıpatıp aynısını yaşadığınızı anımsamanızdır.

Çoğu kişi sürekli tekrarlanan olayları dejavu diye adlandırsa da dejavu hali, olayı yaşayan kişinin zihnindeki hatırlama seviyesine göre ikinci üçüncü tekrardan sonra bozulur, sonrası tahmin edilebilen basit bir durum halini alır.

Bazı kişiler de dejavu olmadığı halde gerçekleşmemiş bir olayı gerçek gibi hatırlayıp dejavu olduğunu sanabilir.

Dejavu bir hastalık değildir; fakat bu durum kendini sık sık tekrarlıyorsa alzheimer hastası olmuş olabilirsiniz, alzheimer testi yaptırarak sınayabilirsiniz.

Genellikle dejavu alışkanlıktan çok, gizemli tesadüflerdir; hatta tesadüflerin daha ötesinde bir üst kademesindedir.

İnsan beyninin hatırlama yeteneğinden doğan dejavu hali, kimi zaman da nörologların inceleme konusu olmuştur.

Din bilimciler (genellikle İslam din bilimcileri) ise dejavunun sebebini ruhların bedenden önce yaratılmış olmasına bağlarlar.